Bilecik Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Basın Açıklaması
Tarih: 22.11.2016| Okunma Sayısı: 3342

 
   Bilecik Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak meclise önerge olarak sunulan tecavüz mağdurlarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesini meşrulaştıran yasa düzenlemesini kınıyoruz.
 
   Kamuoyunun da büyük tepkisini çeken önergenin biz hukukçular tarafından desteklenmesi kabul edilemez bir durumdur. “cinsel istismar” gibi hassas olunması gereken bir konuda ulusal ve uluslar arası yasa ve sözleşmelere aykırı yapılan yasal düzenlemelerin bizlerin temsilcisi olan vekiller tarafından oylanması dahi yaşanılan vahametin göstergesidir. 
 
   Ülkemizin dört bir yanından çocuklarımıza yönelik cinsel istismar haberleri geliyorken, münferit olaylarla kız çocuklarımız küçük yaşta evlendiriliyorken, bizler vekillerimizden cinsel istismarın her türlüsünü aklamak için değil yaşanan çirkin ve akıl almaz olayların önüne geçmek için yasal düzenlemeler yapılmasına yönelik teklifler sunmalarını ve görüşmeler yapmalarını bekliyoruz. Ancak “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkan veren düzenleme yapılmaktadır” gerekçesiyle oylamaya sunulan önerge ile çocuklarımız cinsel istismarcılarına kurban olarak teslim edilecektir. Mevcut yasalar kapsamında 18 yaşın altındaki bireyler çocuktur ve çocukların her türlü istismarları ile ilgili iradi eylemlerinin meşruluğunu tartışmak dahi milletçe adalete olan inancımızı sorgulamamıza neden olacaktır. 
 
   Kadının hele ki çocuğun cinsel istismarcısı ile evlendirilmesi fikri evlilik kurumunun saygınlığını zedelemekte, cinsel istismarı normalleştirmektedir. Yaşı küçükle herhalde ya da erişkinle rızası hilafında yaşanan her türlü cinsellik istismardır, temel insan haklarına aykırıdır ve cezalandırılması gereken bir suç olarak kabul edilmelidir. 
 
   Bu önerge yaşananların asıl ve en önemli öznesi olan mağdurun tecavüz sonrası psikolojisinin anlaşılması için hiçbir çaba sarf edilmediğinin, yaşanılan psikolojik çöküntünün hafife indirgendiğinin ve en önemlisi de kadının bir kimlik olarak kabul edilmediğinin somut göstergesidir. Öneri kadına ve çocuğa yönelik işlenen suçlara özendirecek ve en nihayetinde meşrulaştırarak sapkın eğilim gösteren kişilere cesaret vermekten öteye gidemeyecektir. 
 
   Getirilmek istenen metin: ‘’..16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda,mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir.Bu durumda suça azmettiren veya işlenişe yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi..’’ şeklindedir. 2005 yılına kadar Türk Ceza Kanununda yer alan bu ilkel madde 2005 yılında yapılan değişiklik ile kaldırılmıştır. Gelinen noktada Kadın ve Çocuk Hakkı ihlalleri için evrensel hukuk normları çerçevesinde mücadele ederken fikir zihniyet ve uygulamalarda tekrar 10 yıl geriye gidiş kabul edilemez.
 
   Bilecik Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak “19 Kasım Dünya Çocuk İstismarını Önleme Günü”, “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü” ve “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” öncesinde çocuk ve kadın haklarını yok sayan bu önergenin bir an önce geri çekilmesini talep ediyoruz.
 
                                          BİLECİK BAROSU
 
         ÇOCUK HAKLARI DANIŞMA VE UYGULAMA KOMİSYONU

20.04.2024
AV. HALİME KAHRAMAN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.